Kadın Doğumda Endoskopik Cerrahi
MEDICANA INTERNATIONAL ANKARA HASTANESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM UZMANI PROF. DR. M. SERDAR OĞUZ, KADIN DOĞUM DİSİPLİNİNDE YAPILAN ENDOSKOPİK AMELİYATLARIN DETAYLARINI ANLATTI.
Kadın Doğum disiplininde yapılan endoskopik ameliyatları Laparoskopi ve Histereskopi olmak üzere 2 farklı başlık altında toplayabiliriz. Hem teşhis hem de tedavi amaçlı yapılan ameliyatlardır. Bu ameliyatlar halk arasında kapalı ameliyat olarak da bilinir. Her iki yöntemde amaçlanan, hastalarda mümkün mertebe daha az doku ve organ hasarı yaratarak minimal invaziv girişimlerle hastanın sağlık probleminin en kısa sürede, güvenli ve ideal bir şekilde çözülmesidir. Olguların çok büyük bir kısmında genellikle hastaların aynı gün içinde taburcu edilmeleri mümkündür. Ameliyat sonrası normal hayata dönüş süresi, operasyon sonrasında hastaların en büyük şikâyeti olan ağrı ve hareket kısıtlılığının bu tekniklerle yapılan ameliyatlarda minimal düzeyde olduğunu söyleyebiliriz. İyileşme süresi son derece hızlıdır. Laparoskopik ameliyatlar karın içini ilgilendiren olgularda rahim, yumurtalıklar ve tüpler gibi, bu organlardan kaynaklanan, çoğu zaman kanser dışındaki sağlık sorunlarında ilk tercih edilmesi gereken bir ameliyat tekniğidir. Yumurtalık kistleri; dış gebelikler, myomlar, endometriosiz, kısırlık tedavisi cerrahileri, rahim alınması, erken evre jinekolojik kanserler laparaskopik yöntemle yapılabilen ameliyatlardır. Sadece kadın doğum disiplinine yönelik bir ameliyat tekniği değildir, uygun olan diğer tüm branşlarda da genel cerrahi, Üroloji, çocuk cerrahisi gibi sıklıkla kullanılan bir ameliyat yöntemdir. Bu tür ameliyatlar genel anestezi altında yapılır. Hastalar uyutulduktan sonra, göbek deliğinden 1cm’lik ve karın alt bölgesinde yapılan 0.5 cm’lik 2 veya 3 adet kesilerden yerleştirilen özellikli aletlerle ameliyatlarımızı yapma imkânı verir. Tüm iç organlarımızın bir arada bulunduğu karın boşluğunun karbondioksit gazıyla şişirilmesini takiben karın içindeki tüm organların ışıklı bir kamera ile görüntülenmesi, pelvik bölgenin genişletilmesi ve küçük kesilerden yerleştirilen aletlerin rahat manipülasyonu için belirli bir derinlik sağlanır. Daha sonrasında bu görüntüler çözünürlüğü yüksek monitörlere yansıtılarak ameliyatlar ekrana bakılarak gerçekleştirilir. Açık cerrahi ameliyatları ile karşılaştırıldığında karın içi
yapışıklıklara daha az yol açması, açık ameliyatlarda yapılan geniş kesilere ihtiyaç duyulmaması ve buna bağlı enfeksiyon, yara açılması ve fıtık gibi komplikasyonların daha az görülmesi, yara izinin daha az olması laparaskopik cerrahide büyük bir avantaj sağlamaktadır.
Herhangi bir kesiye veya dikişe ihtiyaç duyulmadan gerçekleştirilen bir ameliyat İLK TERCİH şeklidir.
Günümüzde jinekolojik operasyonların büyük bir kısmı artık laparaskopik yöntemlerle yapılmaktadır. Laparaskopik cerrahinin bu avantajları nedeniyle eğer hastalarda ileri düzeyde kalp veya akciğer hastalığı yoksa ve cerrahın bu teknikte yeterli tecrübesi varsa olguların büyük bir kısmında ilk tercih edilmesi gereken cerrahi teknik laparaskopi olmalıdır. Histereskopi daha çok kadın doğum disiplininde teşhis ve tedavi amaçlı kullanılan bir cerrahi tekniktir.
Comments are closed