Gebelik bulantısı oldukça inatçı, tedaviye dirençli ve sinsi bir şekilde neredeyse tüm gün boyu süren tatsız bir duygudur.
Ani bir şekilde sona eren dönemlerin yanı sıra, neredeyse tüm gebelik dönemine yayılan bulantı ve kusmalar da söz konusu olabilir. Gebelik bulantıları genellikle ilk gebelikte daha yoğun olur. Ancak, aynı kadının hamilelikleri arasında bulantı süre ve sıklığı açısında ciddi farklılıklar görülebilir. Çoğul gebelikler, önceden araç tutması rahatsızlığı olanlar, anne ve kız kardeşlerinde gebelik kusması öyküsü olanlar ve migren hastalarında bulantı ve kusmalar daha yoğun olarak ortaya çıkabilir. Gebelikte görülen bulantı ve kusmanın nedeni tam olarak aydınlatılamamakla birlikte psikolojik faktörlerle hormonal değişimlerin ortak ürünü gibi görülmektedir. Kanda beta-hcg (gebelik hormonu) ve estrogen hormonlarının yüksek oranda bulunduğu ikiz gebelikler ve üzüm gebeliklerde (molar gebelik) bulantı ve kusma da çok daha şiddetli bir şekilde ortaya çıkmaktadır.
Merkezi sinir sistemindeki bulantı merkezinin hassasiyeti artar ve daha önceki yaşamda etkili olmayan pek çok uyaran ile bulantı ve kusma tetiklenir hale gelir. Bunlar arasında kokular, besin maddelerinin tatları, ağıza boğaza değen fırça gibi yabancı cisim uyaranları en sık rastlananlardır. Halk arasında bulantı ve kusmanın sağlıklı gebelik işareti olduğuna dair yaygın bir inanış vardır. Bu tam anlamı ile doğru olmamakla birlikte fetusun yaşamadığı gebeliklerde betahcg seviyelerinin düşmesine bağlı bulantılarda hızlı bir azalma yaşandığı da bir gerçektir. Ancak bulantının ne zaman geçeceği her gebeliğe özel olduğundan bulantıların bitmesini kesinlikle fetusun yaşamadığı yönünde yorumlamak da doğru olamaz. Gebelik bulantı ve kusmasının tedavisinde iki basamak vardır. Bunlardan ilki gebeyi bulantı uyaranlardan mümkün olduğunca uzak tutmaktır. Rahatsız eden kokular (yemek, sigara, parfüm, vs.), mutfak ortamı, hatta kendi ev ortamından uzaklaştırmak bile gerekebilir. Mümkün olduğunca az ve sık öğünler, sabah saatlerinde kuru gıda tüketimi, erken gebelikte sağlıklı beslenme konusunda ısrarcı olmamak ve bulantı uyaran yiyecek maddelerini bir dönem tüketmemek, çok gerekli olmadıkça multivitamin ve kan ilacı benzeri mide irritasyonu yapacak ilaçların kullanılmaması, mide yanma ve ekşimelerinin yoğun olduğu dönemlerde soda ve soğuk içeceklerin tüketimi işe yarayabilir. İkinci sırada doktorun uygun gördüğü dozda B6 vitamini, bulantı önleyici ve mide asidini azaltıcı ilaç tedavileri gelir.
Aşırı gebelik kusmasında ise durum çok farklıdır. Her gebede görülmesi doğal olan bulantı ve kusmalar aşırı olduğunda vücutta doku ve hücre içi suyunun azalmasına yol açacak bir boyuta erişebilir ve bu durum tüm sistemleri ciddi şekilde olumsuz etkileyen, hastane koşullarında tedavi gerektiren ciddi bir gebelik komplikasyonu haline dönüşür. Vücuttaki tüm sistemlerin çalışmasında sıvı ve elektrolit dengeleri çok önemli rol oynar. Tüm kasların düzenli kasılmaları, kalbin çalışması, iç organ fonksiyonlarının sürdürülmesinde sıvı – elektrolit dengesi esas olup, aşırı gebelik kusması zamanında müdahale edilmediği takdirde çok ağır sonuçlara yol açabilecek bir hastalık durumudur. Aşırı kilo kaybı, kan potasyum düzeyinin azalması, karaciğer fonksiyonlarında bozulma ve kan pH’sının alkaliye kaymasına kadar yol açabilen ağır hiperemesis gravidarum tablosu gebeliklerin yaklaşık binde ikisinde görülmektedir.
Hiperemesis gravidarum tespit edildiğinde hasta hemen hastaneye yatırılarak tedaviye başlanır. Ağızdan beslenme tamamen kesilerek kan biokimyası ve elektrolit düzeylerindeki dengesizlikler değişik serum kombinasyonları ile düzeltilmeye çalışılır. Bu arada merkezi sinir sistemi üzerinde etkili güçlü kusma engelleyici ilaçlar ile sıvı kaybının engellenmesine çalışılır. Kardiyoloji, iç hastalıkları, gastroenteroloji ve psikiyatriden hastanın yönlendirilmesinde yardım alınır. Bu arada aşırı kusmaya yol açabilecek diğer sistemleri ilgilendiren hastalıkların da incelenmesi gerekir. Bunlar arasında en sık rastlananlar peptik ülser, safra kesesi taşı ya da kolesistit, pankreatit, piyelonefrit ve hipertiroidi sayılabilir. Hastanın şikayetleri tamamen ortadan kalkıp ağızdan beslenmeye başlanmadan ve kilo kaybı durmadan hastaneden taburcu etmemek gerekir. Genellikle yoğun bir tedavi protokolü ile ortadan tamamen kalkan ve gebeliğin devamında bebek üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi görülmeyen hiperemesis gravidarum, çok nadir vakalarda anne hayatını kurtarmak için gebeliğin sonlandırılmasını gerektirecek kadar ciddi boyutlarda ortaya çıkabilir.
Bulantınızı gebeliğinizin bir parçası ve olumlu olarak algılayın. Çünkü gebelikte bulantıya bebek tarafından salgılanan hormonlar neden olur. Bulantısı olan kadınların gebeliği sağlıklıdır ve düşük yapma ihtimalleri azdır. Sabahları yataktan yavaş kalkın ve gün içerisinde ani hareketlerden sakının. Çünkü gebelikte salgılanan hormonların etkisiyle beyninizdeki bulantı kusma merkeziniz hassaslaşır, ani ve hızlı hareket hassaslaşan bulantı kusma merkezinizi uyarır ve sizin bulanıp kusmanıza sebep olur. Sabahları yataktan kalktıktan sonra bir dilim yağsız peynir tüketin ve 10-15 dakika yarı oturur pozisyonda uzanın. Daha sonra kahvaltınızı yapın. Az az ve sık sık beslenin.
Beslenme Örneği:
Yataktan kalktıktan sonra: 1 dilim yağsız peynir
Kahvaltı: 2 ince dilim ekmek, 1 dilim peynir, 4-5 tane zeytin, yeşillik, domates – salatalık
Ara öğün: Meyve (1kase kiraz veya 3-4 tane kayısı/erik veya 1 tane şeftali) veya
süt (1 bardak) veya peynir (1 dilim) veya yoğurt (1kase)
Öğle: 4 yemek kaşığı sebze yemeği veya 4 yemek kaşığı kuru baklagiller veya 3-4 köfte kadar et, balık, tavuk
2 yemek kaşığı pilav 1 dilim ekmek 1 kase salata
Ara öğün: Meyve (1kase kiraz veya 3-4 tane kayısı/erik veya 1 tane şeftali) veya
süt (1 bardak) veya peynir (1 dilim) veya yoğurt (1kase)
Akşam: 4 yemek kaşığı sebze yemeği veya 4 yemek kaşığı kuru baklagiller veya
3-4 köfte kadar et, balık tavuk 2 yemek kaşığı pilav 1 dilim ekmek 1 kase salata
Yatmadan önce: 1 dilim peynir veya 1 bardak süt
Önceden gebelikte bulantı kusması olan kadınlara şikayetlerinin azalması için leblebi, kraker, kuru ekmek gibi karbonhidrat ağırlıklı gıdalar önerilirdi. Fakat yapılan çalışmalarla bunların aslında bulantıyı arttırdığı belirlendi. O nedenle bulantınızı bastırmak istediğinizde protein ağırlıklı gıdalar tercih edin (peynir, yoğurt, ayran vb. gibi). Çiğnemesi kolay ve kokusu az olan gıdalar tüketmeyi tercih edin.
Günde 1 dilim taze zencefil tüketebilirsiniz.
Bulantı kusmanızı arttıran uyaranlardan uzak durmaya çalışın.
Yemekten hemen önce yemek sırasında veya hemen sonrasında sıvı gıda almayın. Örneğin kahvaltıda süt ya da çay içmek gibi. Katı gıdalar ile sıvı gıdalar midede karışınca bulantıya sebep olabilir. O nedenle sıvı gıdaları yemeklerden yaklaşık 1 saat sonra tüketin. Sıvı gıdaları bir anda çok fazla miktarda tüketmeyin. Yudum yudum aralıklı olarak tüketin. Bir anda bir-iki su bardağı sıvı almak kusmanıza sebep olabilir.
Gebelikte sıvı tüketimi oldukça önemlidir. Bu nedenle sıvı tüketiminiz günde 2 litrenin altına düşmesin.
Bitki çayları tüketiyorsanız günde 3 fincanı geçmesin. Çünkü hiçbirinin gebelikte güvenli olduğunu gösteren çalışma bulunmamaktadır.
Yemeklerden sonra mutlaka 15-20 dakika yarı oturur pozisyonda dinlenin. Çünkü gebelikte miden üst kapakçığı hormonlar nedeniyle gevşer. Yemekten sonra hareket etmeniz kapakçığın kolayca açılmasına ve sizin bulantı ve kusmanızın olmasına sebep olur.
Yemeklerden hemen sonra diş fırçalamayın.
Bulantınız olduğunda temiz havada yavaş ve derin solumun egzersizleri yapın.
Folik asit, vitamin ilaçlarınızı gece yatmadan önce bir dilim peynir atıştırdıktan sonra alın. Çünkü bunların mide üzerinde olumsuz etkileri vardır. Gece alındığında bulantı yapmamaktadır.
Stres bulantıyı arttıran en önemli faktörlerden biridir. Bu nedenle stresten uzak durmaya çalışın, gün içerinde kendinize dinlenmek ve gevşemek için zaman ayırın.
Bulantı kusma bebeğinizi olumsuz etkilemeyecektir. O nedenle bu konuda endişelenmeyin.
Yemek kokularından rahatsız oluyorsanız aspiratör kullanın ya da pencereleri açın. Yemeklerinizi daha az koku çıkaran düdüklüde pişirin. Yemek pişme sırasında mutfaktan uzak durun. Eğer yine de rahatsız oluyorsanız çevrenizdeki insanlardan yardım isteyin.
Zorla kusmaya çalışmayın. Çünkü kustukça vücudunuzdaki elektrolit dengesi olumsuz etkilenecek ve siz giderek kendinizi daha kötü hissedeceksiniz.
Temiz havada yavaş yürüyüşler yapın. Kalabalık, gürültülü havasız ortamlardan uzak durun. Kendinizi kötü hissettiğiniz de sakin ve havalandırılmış bir odada yalnız başınıza dinlenin.
Prof. Dr. Serdar Oğuz kendi özel muayenehanesinde hastalarına hizmet vermektedir.
Copyright 2024 Magma Medya All Rights Reserved